
Kars’ın Digor ilçesine bağlı Varlı Köyü Muhtarı Şemsettin Düzçay, Show TV’de yayınlanan Veliaht dizisinde Kars, Digor ve bölge kültürünün yanlış, karalayıcı ve toplum değerleriyle bağdaşmayan şekilde yansıtılmasına sert tepki gösterdi.
Dizinin son bölümlerinde Digor ilçesinin mafyavari olaylarla ilişkilendirilmesi üzerine açıklama yapan Düzçay, “Bizim ilçemizi toplum gözünde küçük düşüremezsiniz. Kars, Digor da böyle karanlık bir yer değil” diyerek tepkisini dile getirdi.
Kars’ın misafirperverliği ve kültürü böyle gösterilemez
Muhtar Düzçay, Kars’ın kadim kültürüne, dayanışma ruhuna ve misafirperverliğine vurgu yaparak dizideki senaryonun bölge halkını zan altında bıraktığını belirtti:
“Rora Yapım ve Gold Film tarafından hazırlanan Veliaht dizisi, 11 Eylül 2025’ten bu yana Show TV’de yayımlanıyor. Karslı, Digorlu aileler üzerinden kurulan mafya düzeni, hukuk dışı hesaplaşmalar, nefret, intikam ve şiddet içerikli sahneler tamamen gerçek dışı. Bu şehir cömertliği, yardımseverliği ve mertliğiyle bilinir. Senaryo da olsa, Kars ve Digor’u karalamalarına izin veremeyiz.”
9. bölümde Digor’un katillerle eşleştirilmesi halkı üzdü
Düzçay, özellikle dizinin 9. bölümünde bir karakterin karısını öldüren kişilerin “Digorlu” olarak gösterilmesinin ilçe halkını onur kırıcı bir duruma düşürdüğünü ifade etti:
“Bu tür yakıştırmalar senaryo bile olsa kabul edilemez. Hiçbir şekilde toplumumuzu suç unsurlarıyla bağdaştıran yayınları doğru bulmuyoruz.”
Gençleri şiddete alıştıran diziler toplumu zehirliyor
Düzçay, dizinin aile yapısına, çocuklara ve toplum değerlerine zarar verdiğini de belirtti:
“Hemen her sahnede oyuncuların öfke ve şiddetle hareket etmesi gençlere kötü örnektir. Aile içi şiddeti teşvik eden, toplumsal hoşgörüyü yok eden mesajlar verilmesi kabul edilemez.”
RTÜK ve ilgili kurumlara çağrı
Muhtar Düzçay, Veliaht dizisi ve benzeri şiddet içerikli yapımların topluma verdiği zararın göz ardı edilmemesi gerektiğini belirterek yetkili kurumlara çağrıda bulundu:
“RTÜK başta olmak üzere tüm ilgili kurumları göreve davet ediyoruz. Bu tür yapımların gerekli idari ve cezai müeyyidelerle karşılaşmasını istiyoruz. Toplumsal değerlerimizi yıpratan, şehirlerimizi yanlış tanıtan yayınlara karşı bir an önce adım atılması gerekmektedir.”